Antik Roma'da kadın

Eğitimli ve gezip görmüş bir kadın olan Vibia Sabina (y. MS 136), İmparator Trajan’ın büyük yeğeniydi ve onun halefi Hadrian’ın eşi oldu; bazı imparatoriçelerin aksine, saray siyasetinde pek bir rol oynamadı ve özel hayatında bağımsız kaldı, çocuk sahibi olmadı ve duygusal tatmini aşk ilişkilerinde aradı.[1]

Antik Roma'da özgür doğmuş kadınlar (cives)[2] vatandaş statüsüne sahipti, ancak oy kullanma veya siyasi makam elde etme hakları yoktu.[3] Kadınların kamusal rolleri sınırlı olması sebebiyle, Roma tarihçileri tarafından erkeklere göre daha az yer almışlardır. Ancak Roma kadınları doğrudan siyasi güce sahip olmasalar da, varlıklı veya nüfuzlu ailelerden gelenler özel müzakereler yoluyla etki gösterebilmişlerdir.[4] Bu açıdan tarihe damgasını vuran istisnai kadınlar arasında, hikayeleri mitsel bir önem kazanan Lucretia ve Claudia Quinta; Cumhuriyet dönemi'nin cesur kadınları Cornelia (Gracchus kardeşlerin annesi) ve bir orduya komuta etmiş, kendi imgesiyle para bastırmış olan Fulvia; Julio-Claudian hanedanından gelen ve Roma İmparatorluğu’nun mores'ine (ahlak yapısı) katkıda bulunmuş Livia (MÖ 58 – MS 29) ve Julia Agrippina (MS 15-59); ve Hristiyanlığı teşvik etmede öncü bir rol göstermiş Büyük Konstantin'in annesi imparatoriçe Helena (y. MS 250–330) yer almaktadır.[5]

Roma toplumundaki erkeklerde de olduğu gibi, tarihsel kayıtlarda soylu kadınlar ve yaptıkları siyasi eylemler, onlardan daha düşük statüde bulunan kadınların önüne geçmektedir. İmparatorluk genelinde çok sayıda kadının adı yazıtlar ve özellikle mezar taşları üzerinde yer almakla birlikte, çoğunlukla onlarla ilgili başka bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kadınların gündelik yaşamını yansıtan kesitler, Latin edebiyatı aracılığıyla, komedi, hiciv ve şiir gibi yazınlar ile korunmuştur. Bunlar arasında, özellikle Catullus ve Ovidius'un şiirleri, Roma kadınlarını yemek odalarında, yatak odalarında, spor ve tiyatro etkinliklerinde, alışveriş yaparken, makyaj yaparken, büyü uygularken, hamilelik konusunda endişelenirken gösteren kısa kesitler aktarmaktadır—ancak tüm bunlar erkeklerin bakış açısından yansıtılmıştır.[6] Söz gelimi Cicero'nun yayımlanmış mektupları, eşi Terentia ve kızı Tullia ile ev ortamındaki ilişkilerini resmi olmayan bir şekilde aktarırken, geçen konuşmaları da Roma kadınlarının özgür cinsel ve sosyal yaşamlarını nasıl yaşayabileceğini alaycı bir dille açıklar.[7]

Toplumda kadınlara ayrılan en önemli rol, din alanındaydı: Vesta rahibeliği. Otuz yıl boyunca evlilik ve cinsel ilişkiden uzak durmak zorunda olan Vestaller, Roma'nın güvenliği ve hayatta kalması için gerekli olan, ancak erkek rahipler tarafından gerçekleştirilemeyen ritüellerin doğru şekilde uygulanmasına adanmışlardı.[8]

Çocukluk ve eğitim

Romalı kızlar bir oyun oynuyor

Antik Roma'da çocukluk ve yetiştirilme, sosyal statüye bağlı olarak değişkenlik gösterirdi. Romalı çocuklar çeşitli oyunlar oynar, bu oyuncaklar arkeolojik buluntular ve edebi kaynaklardan bilinmektedir. Hayvan figürleri popülerdi ve bazı çocuklar evcil hayvan olarak kuş beslerdi.[9] Roma sanatında, kızların top, çember çevirme ve aşık kemiği gibi birçok oyunu erkeklerle birlikte oynadığı tasvir edilmektedir. Ergenlik çağına gelmeden ölenlerin bazılarının mezarlarında oyuncak bebekler bulunmuştur. Bu oyuncak figürleri genellikle 15–16 cm boyutlarında, eklemli uzuvları olan, ahşap, terracotta ve özellikle kemik ve fildişi gibi malzemelerden yapılmıştır. Ergenlik çağına erişen kızlar, oyuncak bebeklerini, özellikle kızlıkla ilgili olan tanrıça Diana'ya ya da evlilik hazırlıklarında Venüs'e adarlardı.[10] Soylu kızların 12 gibi genç yaşlarda evlendikleri bilinirken,[11] alt sınıflara mensup kadınlar daha ziyade ergenlik yıllarının biraz daha ilerleyen dönemlerinde evlenebiliyorlardı. (Erkekler ise en az 14 yaşında olmak zorundaydı.)[12][13] Soylu kadınların evlilik yaşına bir örnek olarak, Cicero'nun hayat boyu arkadaşı Atticus'un, kızı Caecilia Attica'yı Marcus Vipsanius Agrippa ile 14 yaşında evlendirmesi verilebilir.[13]

Okuyan bir kızı tasvir eden 1. yüzyıl tarihli bronz bir statü

Kızlardan beklenen, bekâretlerini, iffetlerini ve itibarlarını korumaları ve evliliklerine hazırlandıkları süre içinde bu değerleri gözetmeleriydi.[14] Evlilik konusunda yasalara getirilen hafif bir düzenleme (en az 12 yaş ve evlilik rızası) ailelere, özellikle babalara, kızlarını uygun gördükleri zamanda ve kişiyle evlendirmeleri konusunda büyük bir özgürlük tanıyordu. Evlilik, babalar ve gelecekteki kocalar arasında bir ortaklık sağlıyor ve hem siyasi hem de ekonomik teşviklerle karşılıklı fayda sağlayan bir ittifakın oluşmasına olanak tanıyordu.[15] Evlilikle birlikte kızlar kendi ailelerinden ayrılarak kocalarının ailesine katılırlardı. Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesi aracılığıyla uygulanan bu erken evlilik rejimi, özellikle kızlar için oldukça kısıtlayıcı durumdaydı.[14] Bazı kızlar veya çoğunluğu, bir kamu ilkokuluna giderdi; ancak kızların gördüğü eğitimin bu temel okul seviyesiyle sınırlı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Kızların evde bireysel olarak eğitilmelerinin, karma sınıflarda iffetlerine yönelik olası endişelerle bağlantılı olduğu düşünülmektedir.[16] Romalı şair Ovidius ve Martialis, erkeklerin ve kızların birlikte ya da benzer şekilde eğitim aldıklarından söz etmekte ve Livy, bir centurion’un kızının okula gitmesini olağan karşılar.[17] Diğer taraftan, antik filozof Epiktetos da dahil olmak üzere bazı filozoflar ve tarihçiler, eğitim sisteminin erkeksi erdemlerin geliştirilmesine odaklandığını ve genç erkeklerin Roma değerleri üzerine hitabet çalışmaları yaptıklarını belirtirler.[18]

Sosyal davranışlar, her iki cinsiyetten çocuklara da yemek davetlerine veya daha düşük statüdeki etkinliklere katılarak öğretilirdi. Her iki cinsiyet de dini festivallere katılırdı; söz gelimi, MÖ 17'deki Ludi Saeculares'de (Seküler Oyunlar/Yüzyıl Oyunları)[not 1] Horatius'un yazdığı Carmen Saeculare adındaki ilahi, kızlar ve erkeklerden oluşan bir koro tarafından söylenmiştir.[19] Çocuklar, ahlaki öğretilerle dolu bir müfredat, dil, edebiyat ve felsefe yoluyla erdemli yetişkinler haline getirilirdi. Elit kesimden olan çocuklar, küçük yaşlardan itibaren Grekçe ve Latince öğrenirdi.[20] Üst sınıflardaki kadınların iyi eğitim aldığı, bazı durumlarda oldukça donanımlı oldukları ve erkek tarihçiler tarafından öğrenim ve kültürleri için övüldükleri görülmektedir.[21] Bazı kadınlar toplumsal olarak öne çıkmış, hatta nispeten bağımsız hale gelmişlerdir.[22] Pompey'in ölümünden sonra genç karısı Cornelia Metella, müzikal yetenekleri, geometri, edebiyat ve felsefe bilgisi ile ün salmıştır.[23] Bu düzeyde kapsamlı bir öğrenim, resmi bir hazırlığı işaret etmektedir; ancak alt sınıflarda eğitim sınırlı olup, büyük ölçüde evlilik ve ev işlerini yapma görevine yönelikti.[24] Elit aileler, kızlarını potansiyel eşlere çekici kılacak becerilerle donatmak için edebiyat ve erdem eğitimine büyük yatırım yapardı. Epiktetos, kızların 14 yaşında kadınlığa adım atmak üzere olduklarını ve gelecekteki eş rolünü kaçınılmaz olarak anlamaya başladıklarını öne sürer. Kızlar, iffetli olmayı doğrudan eğitim ve yetiştirilme yoluyla öğrenirdi.[25]

Erkekler ve kızların hayatları, resmi olarak yetişkinlik çağına geldikten sonra keskin bir şekilde farklılaşmaya başlardı,[26] ve kadınlar için yapılan anıtlarda entelektüel başarılarından ziyade ev işlerine dair yetenekler ve özellikler daha sık övülürdü.[27] Romalı bir matronun bir haneyi yönetmesi için gereken beceriler eğitim gerektirirdi ve anneler sahip oldukları bilgileri, muhtemelen yaşam koşullarına uygun şekilde kızlarına aktarırdı; zira Roma toplumunda geleneksellik büyük önem taşıyordu.[28] Bekâret ve cinsel açıdan saflık, hem ailenin hem de devletin istikrarı için hayati önem taşıyan kültürel olarak değer verilen niteliklerdi. Evlenmemiş bir kızın tecavüze uğraması, itibarını ve evlenebilirliğini tehdit eder ve bazen iffetini kaybeden bir kıza ölüm cezası verilebilirdi.[29] İmparator Augustus, evliliği ve çocuk sahibi olmayı teşvik eden Lex Papia Poppaea adında bir evlilik yasası çıkardı. Bu yasa, evlenmekte başarısız olmuş gençler ve zina yapanlara ceza uygulanmasını da öngörmekteydi. Bu nedenle, erkekler için 25 ile 60, kadınlar için ise 20 ile 50 yaşları arasında evlenme ve çocuk sahibi olma yasal zorunluluk haline getirildi.[30]

Ailede ve hukukta kadının konumu

Her zaman bir kız çocuğu

Hem kızlar hem de erkek çocuklar, aile reisinin (pater familias) ev halkı (familia) üzerindeki egemenliği olan patria potestas’a, yani babalarının yetkisi altında bulunuyorlardı. Bir Roma ailesi, pater familias’ın egemenliğine sahip olduğu bir bütün (corpus, bir "beden") olarak kabul edilirdi. Yasal açıdan hiçbir statüsü olmayan köleler de ev halkının bir parçası olarak mal mülk kategorisinden sayılıyordu. Erken İmparatorluk döneminde, kız çocuklarının yasal statüsü, erkek çocuklarınkinden pek farklılık göstermiyordu.[31] Baba vasiyet bırakmadan ölecek olursa, bir kız çocuğunun aile malından pay alma hakkı oğulunkiyle eşit durumdaydı, ancak MÖ 2. yüzyılda bu hakkı sınırlamaya yönelik bazı yasalar çıkarılmıştı. Hukuki statüden bağımsız olarak, Roma ailesinde kızlar erkek çocuklarla eşit değerde görülüyor, ancak oğullardan babalarının izinden giderek aile itibarını korumaları beklenirdi.[32]

Kaynakça

  1. ^ Jasper Burns, "Sabina," in Great Women of Imperial Rome: Mothers and Wives of the Caesars (Routledge, 2007), pp. 124–140.
  2. ^ Örneğin, Roma'daki conubium adı verilen evlilik biçimi, her iki eşin de vatandaş olmasını gerektiriyordu; civitas sine suffragio (oy hakkı olmaksızın vatandaşlık) verilen şehirlerden gelen erkekler gibi, conubium için uygun olan kadınlar da oy hakkı olmadan vatandaş kabul ediliyordu. Bir annenin vatandaş olarak yasal statüsü, oğlunun vatandaşlık durumunu da etkiliyordu. Özellikle yüksek makamlara gelme açısından, Roma vatandaşı olarak tanınan tüm bireyler eşit hak ve ayrıcalıklara sahip değildi. Detaylı bilgi için bkz. A Casebook on Roman Family Law following, ve A.N. Sherwin-White, Roman Citizenship (Oxford University Press, 1979), ss. 211 ve 268 (kadın vatandaşlarla evlenen erkek vatandaşlar hakkında) et passim. Türkçe olarak bkz. Blanck, Horst (1999). Eski Yunan ve Roma'da yaşam. Ayrıca, “iki Roma vatandaşı tarafından dünyaya getirilen çocuklar” ifadesi, bir Roma kadınının vatandaşlık statüsüne sahip olduğunu ve bu durumun özellikle peregrina (yabancı) ile karşıtlık oluşturduğunu göstermektedir."
  3. ^ Bruce W. Frier and Thomas A.J. McGinn, A Casebook on Roman Family Law (Oxford University Press: American Philological Association, 2004), pp. 31–32, 457, et passim.
  4. ^ Kristina Milnor, "Women in Roman Historiography," in The Cambridge Companion to the Roman Historians (Cambridge University Press, 2009), p. 278; Ann Ellis Hanson, "The Restructuring of Female Physiology at Rome," in Les écoles médicales à Rome: Actes du 2ème Colloque international sur les textes médicaux latins antiques, Lausanne, septembre 1986 (Université de Nantes, 1991), p. 256.
  5. ^ Giriş kısmı, tersi belirtilene kadar, Beryl Rawson, "Finding Roman Women," in A Companion to the Roman Republic (Blackwell, 2010), p. 325. eserine dayanmaktadır.
  6. ^ Kelly Olson, "The Appearance of the Young Roman Girl," in Roman Dress and the Fabrics of Roman Culture (University of Toronto Press, 2008), p. 139.
  7. ^ In reference to his character assassination of the notorious Clodia; see Pro Caelio.
  8. ^ Vestallerin önemine dair modern çalışmalar için, bkz. Ariadne Staples, From Good Goddess to Vestal Virgins: Sex and Category in Roman Religion (Routledge, 1998).
  9. ^ Beryl Rawson, Children and Childhood in Roman Italy (Oxford University Press, 2003), pp. 129–130.
  10. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 128, citing Persius 2.70 and the related scholion, and p. 48 on Diana. Rome lacked the elaborate puberty rites for girls that were practiced in ancient Greece (p. 145).
  11. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family in Italy" (Oxford University Press, 1999), p. 21.
  12. ^ Judith P. Hallett, Fathers and Daughters in Roman Society: Women and the Elite Family (Princeton University Press, 1984), 142.
  13. ^ a b Lauren, Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity" (Cambridge University Press, 2014), pp. 3–4.
  14. ^ a b Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 16.
  15. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 106–107.
  16. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 18.
  17. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, pp. 197–198
  18. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 17.
  19. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 198.
  20. ^ Janine Assa, The Great Roman Ladies (New York, 1960), p. 50.
  21. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family," in The Family in Ancient Rome: New Perspectives (Cornell University Press, 1986), pp. 30, 40–41.
  22. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 2.
  23. ^ Plutarch, Life of Pompey 55 LacusCurtius edition.
  24. ^ Sandra R. Joshel, Sheila Murnaghan, "Women and Slaves in Greco-Roman Culture" (Routledge; New edition 2001), p. 86.
  25. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 15–16.
  26. ^ Rawson, "The Roman Family," p. 40.
  27. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 45.
  28. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 197.
  29. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 11, 45–46.
  30. ^ Mary T. Boatwright, Daniel J. Gargola, Noel Lenski, Richard J. A. Talbert, "A Brief History of The Romans" (Oxford University Press; 2 edition, 2013), p. 176.
  31. ^ Frier, A Casebook on Roman Family Law, pp. 19–20.
  32. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family," in The Family in Ancient Rome: New Perspectives (Cornell University Press, 1986), p. 18.
Notlar
  1. ^ Latincede "Yüzyıl Oyunları" Şenlikleri Etrükslerin başlattığı söylenmektedir. Etrüksler, bir kuşakta en uzun insan ömrünü simgeleyen ortalama 100 yıllık bir dönemin sonunda yeni kuşak adına yeraltı tanrılarına kefaret adağı sunmaktaydılar. Bu kutlamaların yapıldığı şenlikler bu adla anılmaktadır. İlk Ludi Saeculares MÖ 249 yılında yapılmıştır. İkincisi MÖ 146'da üçüncüsünde İmparator Agustus döneminde MÖ 17 yılında yapılmıştır. 1300 yılında ise Papa VIII. Banifatius bu şenlikleri yeniden başlatmıştır. Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, s.447